EMİNÖNÜ TURLARI

eminönü turu

İstanbul'un siyah-beyaz fotoğraflara büründüğü yerler var. Ben oraları çok seviyorum. Sadece İstanbul'da değil, her şehirde ruhunu koruyan, değişmeyen yerler var. Zamansız yerler... Oralarda dolaşmak, rutinleri yaşayıp ilk kez yapmış gibi hissetmek. Ara sıra Eminönü turları yapmayı da bu nedenle seviyorum. Fotoğrafı siyah-beyaz yap çok eskiler, renklendir dolu dolu bugün...

eminönü vapur

Bugün bir Eminönü yapalım derseniz, günün tamamını ayırmanız gerekir. İnternette sörf yapmak gibi Eminönü, bir bakıp gideyim dersiniz, hiç ummadığınız bir yerde bulursunuz kendinizi. Anadolu yakasından gidecekseniz, vapur sefası da yapacaksınız demektir. Yaşasın! Sabah erkenden, kahvaltı yapmadan çıkmak lazım. Vapurda simit-çay eşliğinde deniz kokusu kime iyi gelmez ki? Simitinizden martılara da ayırın. Onların havada tutamadığını denizde kapan balıklar var. Balıklar köpüklerde kaybolana dek seyirlik bir mücadele....

eminönü meydan

Vapurdan inince, herkes gong sesi duymuş gibi hareketli, özellikle kadınlar yarışın startını almış gibi çevik. Günün sonunda hepsine "Gazanız mübarek olsun." demek gerekiyor. Kalabalıkları aşmak, esnafla pazarlık turnuvaları, yorulmadan, kaybolmadan sokak sokak dolaşmak kolay mı? Bir de günün tadını çıkarmak var. Erkekler anlayamaz... Biz diyelim küçük mutluluklar onlar desin garip takıntılar. Allah çarşı esnafına sabır versin, rakip güçlü...

eminönü yenicami çevresi

Eminönü meydanında binbir çeşit insan. Gözlem yapmayı sevenler için hazine, otur bir köşede izle. Tam, memleketimden insan manzaraları. Mısır Çarşısı'nın sol tarafına yönelince bahçe-toprak için aradığın ne varsa, tohum, fide, çiçek hepsi orada. Belli ki müdavimi çok, kalabalığı eksik değil. Mısır Çarşısı'na girmeden sağ yana yürürsen bu defa Tahmis Sokak... Turşusu, baharatı, kahvesi, peyniri, ihtiyaç ne varsa, burası evin mutfağı. Sokağı bitirince sola dönün, dün ile bugünü uçurum olmayan Mısır Çarşısı...

eminönü mısır çarşısı

Şimdi keşif başlıyor... Bazen labiret bazen de minik dehlizlerden geçiyormuş gibi öğrenmek gerekiyor sokakları. Acemisi olanı, spor sonrası hamlamış vücudun kas ağrısı gibi yoruyor. Ama yine de şikayet eden yok, herkes bir gözü kara bir hırslı. Acaba ne var diye her sokağa dalasınız geliyor, burada bir ses insanları çağırıyor. Alışveriş gurmeliğini herkes bir yana koymuş, hepimiz obeziz der gibi bir hal, bir merak...

eminönü sokakları 
Dar sokaklardan şikayet yok, eskinin derdine düşen yok. Bir kalenderlik bir gönlü genişlik. Hem hiç yenilenmeyecek hem de daha da eskimeyecek gibi bir hal. Genci de böyle bakıyor yaşlısı da. Hiç ummadığın burjuva da burada, kıt kanaat aile geçindiren de. Benim ruhum Eminönü diyen burada...

eminönü çevresi

Yüzyıllardır görevini yapan, diri eserler haşmetle köşeleri kapmış. Biraz yorgunlar ama seni cebimden çıkarırım der gibiler. Bir gün yetmez buraları görmek için. İhtiyaçları, gezmeyi bahane edip geliyor insanlar, huzur buluyorlar. Huzurun kaynağını sorgulamıyorlar belki ama, hepsi memnun ayrılıyor.

eminönü şekerci

Eminönü'ne yolum düştüğünde, Şekerci Ali Muhiddin Hacı Bekir' e dışarıdan da olsa bir bakarım. Israrla eski kalan vitrin düzenlemesi, dükkanın içi beni cezbediyor. Bir daha gittiğimde kırmızı nöbet şekerlerinden alıp, ramazana buz gibi şerbetler yapacağım inşaallah. Asırlar boyu devam eden ama değişmeyen çok şey var buralarda.

eminönü tatlıcıları

Yorulduk, şekerimiz düştü. Her defasında başka bir yerde lezzetlenin... Hepsinin hakkını vermek lazım. Of, of... Üst raftaki profiteroller bol fıstık full çikolata, ortada sütlü tatlının envai çeşidi, alt rafta.... Tatlı krizine mazerete gerek yok, koyverin gitsin. Hafız Mustafa'da gözümüz de midemiz de bayram etti. Paraları bitirmiştik, bir kase iki kişiye de yetti. Enerjimiz yerine geldi, Eminönü turu kaldığı yerden devam...

4 yorum:

  1. Ah, İstanbul!.. Şair boşuna dememiş "Güleni şöyle dursun,ağlayanı bahtiyar."
    Bir "Çalıkuşu" olmaktı muradım Rabbim nasip etti. Bedeli hasretle ödendi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Çalıkuşu" derin konu... Yüreğinizi doldurduysa her şeye değer. İstanbul yorgun, şairler bu halini görse de yazmazdı. Ama, her haline alışıyoruz,seviyoruz. Ara sıra hasret gidermesi de güzeldir. Bir İstanbul gününü paylaşabilmek dileğiyle...

      Sil
  2. Merhaba sayenizde Eminönü özlemimi bir nebzede olsa giderdim:) kaç zamandır İstanbul'a gelip bir telaşeyle geri dönüyoruz birazd da uğradığımız yerin oraya uzak oluşu kalış süremizin az oluşu etkenler arasında diyeyim.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba, ben de pırıl pırıl, serin deniz hayalleri kuruyorum. Yazınızda paylaşmıştınız, ikramlık gibi geldi. İstanbul' da telaşsız, sakin zamanlar azalıyor ama bu şehir onu da yakıştırıyor. Selamlar...

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.